Thursday 31 December 2009

J'Veux Ton Amour, Et Je Veux Ton Revenge

Önceden söyliyim, Lady Gaga'ya adıyorum bu postumu. Post kelimesini türkçe contextle kullanınca çok garip oluyor ayrıca. (context i de araya çok şık sıkıştırdım.)

Bir kere sonradan sevdiğim şeylere yaptığım gibi ilk önce itin götüne sokup sonra "aslında iyiymiş" durumu yaşadım Lady Gaga'da da. Sadece şöyle savunabilirim kendimi, müziğine lafım yok, ama kendisi gerçekten çok dandik.

Bir de hiç anlamadığım bir şey var. Sahne şovları mükemmel. YA NESİ MÜKEMMEL YA ? Abi siz deprem olsa sahne üstünüze yıkılse konser alanında orgazm mı olucaksınız ooOEOAAAHH ŞOVA BAK ! diye ?

Gerçekten anlamıyorum. Kaynakçı gibi kıvılcımlar fışkırınca, disko topunu kıyafet olarak giyen bir kadın epilepsi krizi geçiriyorcasına titreyince mükemmel sahne şovu mu oluyor ?

İzlemeden de bok atıyor değilim üstelik, üşenmedim açtım izledim. Açıp izlemedim, ama spor salonunda mtv açık, o da bok varmış gibi sürekli bir Lady Gaga konseri gösteriyor.

Hareketlerin anlamı yok. 60larda Glam Rock yapan bir ERKEK topluluğu olmadığı için yaptığı makyaj da ilgimi çekmiyor. Kadınsın zaten, ne kadar GLAM diye kıçını yırtsan (ki dürüst oliyim, şüpheliyim kendisinin öyle bir takıntısı olduğundan) bana en fazla sara krizi geçiren plastik bir kutu gibi görünüyorsun.




Ha bu kadar şeyi söyledim, şu an ne çalıyor, Bad Romance. Evet şarkıların güzel, hemde Paparazzi'de Alexander Skarsgard'la öpüşüp sevişiyorsun. Belki de bundan nefret ediyorum senden, olabilir.

No comments: