Wednesday 6 January 2010

Oh You're the Worst Type of Person.

Stewie az söylemiş. Drama dersinde -öyle acting yok ama, paso play okuyoruz- Waiting For Godot'yu okuduk.

Ve ben yine bazı insanların düşüncelerinin ne kadar salak ve yanlış olduğunu gördüm. İnsanları küçümsemealayetmeblablabla gibi şeyleri zaten yıllar önce geride bıraktığım için gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, hayır her düşündüğün şey doğru değil. Hayır, her oyunu istediğin gibi interpret edemezsin.

Kağıt yazmamız gerekiyordu üzerine, okumadan özetle, internetten bulduğum bir iki bir şeyle olduğu kadar yazdım, sonra bugün gelince eve okudum kitabı. Hoş, okumasaydım da eminim okuyan gerizekalı kitleden her zaman daha çok anlamış olacaktım evet. And yes I'm that conceited.

Kızın biri oyuna "hopeful and positive" -isim vermiyorum, çünkü zaten adını bile bilmiyorum. you are that insignificant.- yakıştırmasını yaptıktan sonra okumam gerektiğine karar verdim. Hayır acaba ben mi algılamadım, okuyunca çıkar mı bir şeyler diye.

Ve diyorum ki, 45 dakikamı zaten içten içe bildiğim bir şey için harcamış oldum. Ha oyunu okudum tabi tamamaen boşa gitmiş sayılmaz.

Ama oha. " I waited for Godot to come in the end and I think it was hopeful " du tam cümlesi hatta sanırım. Abi sen komple gerizekalısın o zaman. Zaten üniversiteye gelmişsin, drama alıyorsun, ve eğer Godot'nun gelmediğini bu yaşa kadar bilmiyorsan öl. Okumasan da insan bilir be.

Neyse, onu geçtim, hiç duymadın diyorum, romanın ilk 20-30 sayfasından sonra hala geliceğini düşünüyorsan yine gerizekalısın.

Hadi peki. Bütün romanı okudun, gelmedi. Sen bu romana "hopeful" diyebiliyorsan yine gerizekalısın.

İki tane yaşlı adamın asla gelmeyen birini beklemeleri, intihar etmeye bile cesaret edememeri, ve muhtemelen bütün hayatlarını asla gelmeyecek birini BEKLEYEREK geçirmeleri senin için pozitif ve umut verici bir şeyse, bizim okula nası girdin ? kaç puanla girdin ?

Yok yok çok salak var. Hakikaten.

No comments: